Diyabet alarmı: Çocuklarda vaka sayısı artışta

Çocuklarda Şeker Hastalığı Belirtileri

Acıbadem Kent Hastanesi Çocuk Endokrinoloji Uzmanı Dr. Arzu Jalilova, ailelerin çocuklarında şeker hastalığından şüphelenmediği için doktora farklı sorunlarla başvurduğunu belirtiyor. Sık idrara çıkma, özellikle geceleri alt ıslatma, aşırı susama, iştah açık olmasına rağmen kilo kaybı, halsizlik ve yorgunluğun en sık görülen belirtiler olduğunu söylüyor. Bu belirtiler, insülin hormonunun eksikliği ya da yetersizliği nedeniyle Tip 1 diyabete yol açabilir.

Diyabetin Artışı Hakkında Uyarı

Dr. Jalilova, çocukluk çağında en sık görülen diyabet türünün Tip 1 diyabet olduğunu ve Türkiye’de de diyabet vakalarının arttığını belirtiyor. Tip 1 diyabetin genellikle ani başlangıçlı olduğunu ve belirgin belirtilerle kendini gösterdiğini vurguluyor. Bu belirtiler arasında sık idrara çıkma, aşırı susama, iştah açık olmasına rağmen kilo kaybı, halsizlik ve yorgunluk yer alıyor. Bu belirtiler hızla ilerleyebilir ve tedavi edilmezse hayati tehlikelere yol açabilir.

Anne Babalara Önemli Uyarılar

Uzman Dr. Jalilova, aileleri çocuklarda şeker hastalığı belirtilerini göz ardı etmemeleri konusunda uyarıyor. Özellikle aniden gelişen kilo kaybı, susuzluk ve sık idrara çıkma belirtilerinin ciddi olabileceğini belirtiyor. Basit bir parmak ucu kan şekeri ölçümü ile tanı konulabileceğine dikkat çekiyor.

Yeni Tedavi Yöntemleri

Dr. Arzu Jalilova, çocuklarda Tip 1 diyabet tedavisinde büyük ilerlemeler olduğunu belirtiyor. Sürekli Glukoz İzleme Sistemleri ve Hibrit Kapalı Döngü Sistemleri gibi yeni teknolojilerin çocukların yaşam kalitesini artırdığını açıklıyor. Bu sistemler, daha iyi glisemik kontrol sağlayarak tedavi sürecini kolaylaştırıyor.

Ebeveynlere Önemli Tavsiyeler

Uzm. Dr. Jalilova, Türkiye’de her 100 bin çocuktan 10-20’sinde Tip 1 diyabet görüldüğünü belirtiyor. Tedavi sürecinin zorlayıcı olabileceğini ancak doğru eğitim ve destekle yönetilebileceğini söylüyor. Çocuğun tedavi sürecine aktif şekilde dahil edilmesinin önemini vurguluyor ve düzenli kontrollerin önemini vurguluyor. Diyabetli çocukların spor yapabileceğini ve sosyal aktivitelere katılabileceğini belirtiyor, önemli olanın planlı ve bilinçli olmak olduğunu ekliyor.

Related Posts

Burun akıntısını hafife almayın! Polen alerjisi yaz boyunca sürüyor

Yaz mevsiminde havaların ısınmasıyla birlikte çocuklar açık havada daha fazla zaman geçirirken, yoğun yayılım gösteren polenler alerjik sorunlara neden olabiliyor. Çocuk İmmünolojisi ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Gülfer Mehtap Yazıcıoğlu, çocuklarda polen alerjisine karşı 7 önemli öneride bulundu.

Genital kaşıntıyı hafife almayın! Cildi parşömen kağıdı gibi yırtabiliyor

Genital bölgede yoğun kaşıntının sadece geçici bir sorun olmadığını söyleyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Mehmet Bekir Şen, “Utanmayın, ertelemeyin, mutlaka jinekoloğa başvurun” çağrısında bulunuyor.

Yaz tatilinde yanlış zaman yönetimi akran zorbalığını tetikliyor

Enstitü Sosyal Genel Koordinatörü İpek Coşkun Armağan, serbest zaman yönetimi yapamayan birçok anne baba için yaz tatilinin kadim problem haline dönüştüğünü, bu süreçte çocuklar arasında “dijital bağımlılık” ve “dijital zorbalık” kavramlarının tetiklendiğini bildirdi. Armağan, AA muhabirine, yaz tatilinde çocukların ekran bağımlılığı ya da dijital davranış bozukluklarının yakından hassasiyetle takip edilmesi gerektiğini söyledi.

Alzheimer’a karşı doğal çözüm!

Alzheimer’a karşı doğal çözüm hakkında bilgi veren uzmanlar, “Bahçeyle uğraşmak ve bitki yetiştirmek hastalığı yavaşlatabilir!” dedi.

Statinlerin arkasındaki gerçekler

Statinler, en çok reçete edilen ilaçlar ama gerçekten herkesin ihtiyacı var mı? Yeni araştırmalar, gereksiz statin kullanımının hem yan etki hem de ekonomik yük anlamına geldiğini gösteriyor. Kolesterolü düşürmek için tek yol ilaç değil. Bazı hastalar için yaşam tarzı değişiklikleri, beslenme ve doğal destekler çok daha etkili olabilir. Peki kimler ilaca başlamalı, kimler dikkatli olmalıdır?

Kalp hastalıklarına karşı nasıl korunuruz? Uzmandan hayati tavsiyeler

Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adem İlkay Diken, atardamarı sağlıklı olan insanların 90’lı yaşlarda bile efor kısıtlaması olmadan yaşadığını ancak atardamarlarına iyi bakmayanların 30’lu yaşlarda bypass olduğunu vurgulayarak, “Atardamarlarınız ne kadar iyi ise biyolojik yaşınız da o kadar iyi olacaktır” dedi.