Kalp hastalıklarına karşı nasıl korunuruz? Uzmandan hayati tavsiyeler

Prof. Dr. Adem İlkay Diken’den Kalp ve Damar Hastalıklarıyla İlgili Önemli Uyarılar

Prof. Dr. Adem İlkay Diken, dünyada en sık karşılaşılan ölüm nedeni olan kalp ve damar hastalıkları konusunda dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Kalp damar hastalıkları içinde en ölümcül olanı olan aterosklerotik kalp hastalığının özellikle vurgulanması gerektiğini belirtti.

Prof. Dr. Adem İlkay Diken, kalp ve damar hastalıklarının genellikle multifaktöriyel olduğunu söyleyerek, bu hastalıklara neden olan birçok faktörün yıllar içinde bir araya gelerek kişiyi kalp ve damar hastası yapabileceğini ifade etti. Bu faktörler arasında şeker hastalığı, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol gibi kronik hastalıkların yanı sıra sigara içme, aşırı alkol tüketimi, obezite, dengesiz beslenme ve düzensiz egzersiz gibi kötü alışkanlıkların da riskleri artırdığını belirtti.

Atardamarlarına İyi Bakmak Önemli

İnsanların atardamarlarına ne kadar iyi baktıklarının biyolojik yaşlarını da etkilediğini vurgulayan Prof. Dr. Adem İlkay Diken, atardamarları sağlıklı olan bireylerin 90’lı yaşlara kadar efor kısıtlaması olmadan yaşayabildiklerini ancak atardamarlarına yeterince özen göstermeyen kişilerin 30’lu yaşlarda bypass veya stent uygulamalarıyla karşılaşabileceğini aktardı.

Teknolojik Gelişmeler ve Kalp Cerrahisindeki Yenilikler

Prof. Dr. Adem İlkay Diken, teknolojinin ilerlemesiyle birlikte kalp cerrahisinde de önemli gelişmeler yaşandığını belirterek, geleneksel anjiyo yöntemlerine ek olarak sanal anjiyo tekniklerinin damar sağlığının hızlıca değerlendirilmesini sağladığını açıkladı. Cerrahi aletlerin gelişmesiyle büyük kesiler yerine küçük kesilerle ameliyatların gerçekleştirildiğini, kalp-akciğer makinelerinin daha güvenli hale geldiğini ve ilaç teknolojilerindeki ilerlemelerin kronik durumların tedavisinde kolaylık sağladığını belirtti.

Prof. Dr. Adem İlkay Diken, kalp sağlığının ihmal edilmemesi gerektiğini vurgulayarak, ailede kalp hastalığı öyküsü bulunan, şeker, kolesterol, tansiyon gibi risk faktörleri taşıyan, obezite ve sigara gibi zararlı alışkanlıkları olan bireylerin düzenli kontrollerini yaptırmalarını önerdi.

Related Posts

Diyabet alarmı: Çocuklarda vaka sayısı artışta

Ülkemizde 0-18 yaş grubundaki her 100 bin çocuktan yaklaşık 10-20’sinde Tip 1 diyabet görülüyor. Hastalığın görülme yaşı giderek düştüğünü, okul öncesi dönemde, hatta 1 yaşından küçük bebeklerde bile tanı konulabildiğini belirten Uzm. Dr. Jalilova, “Bu durum, ebeveynlerin ve sağlık çalışanlarının çocuklarda diyabet belirtilerini erken fark etmesinin önemini artırmaktadır” dedi.

Burun akıntısını hafife almayın! Polen alerjisi yaz boyunca sürüyor

Yaz mevsiminde havaların ısınmasıyla birlikte çocuklar açık havada daha fazla zaman geçirirken, yoğun yayılım gösteren polenler alerjik sorunlara neden olabiliyor. Çocuk İmmünolojisi ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Gülfer Mehtap Yazıcıoğlu, çocuklarda polen alerjisine karşı 7 önemli öneride bulundu.

Genital kaşıntıyı hafife almayın! Cildi parşömen kağıdı gibi yırtabiliyor

Genital bölgede yoğun kaşıntının sadece geçici bir sorun olmadığını söyleyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Mehmet Bekir Şen, “Utanmayın, ertelemeyin, mutlaka jinekoloğa başvurun” çağrısında bulunuyor.

Yaz tatilinde yanlış zaman yönetimi akran zorbalığını tetikliyor

Enstitü Sosyal Genel Koordinatörü İpek Coşkun Armağan, serbest zaman yönetimi yapamayan birçok anne baba için yaz tatilinin kadim problem haline dönüştüğünü, bu süreçte çocuklar arasında “dijital bağımlılık” ve “dijital zorbalık” kavramlarının tetiklendiğini bildirdi. Armağan, AA muhabirine, yaz tatilinde çocukların ekran bağımlılığı ya da dijital davranış bozukluklarının yakından hassasiyetle takip edilmesi gerektiğini söyledi.

Alzheimer’a karşı doğal çözüm!

Alzheimer’a karşı doğal çözüm hakkında bilgi veren uzmanlar, “Bahçeyle uğraşmak ve bitki yetiştirmek hastalığı yavaşlatabilir!” dedi.

Statinlerin arkasındaki gerçekler

Statinler, en çok reçete edilen ilaçlar ama gerçekten herkesin ihtiyacı var mı? Yeni araştırmalar, gereksiz statin kullanımının hem yan etki hem de ekonomik yük anlamına geldiğini gösteriyor. Kolesterolü düşürmek için tek yol ilaç değil. Bazı hastalar için yaşam tarzı değişiklikleri, beslenme ve doğal destekler çok daha etkili olabilir. Peki kimler ilaca başlamalı, kimler dikkatli olmalıdır?